DİYABETİK RETİNOPATİ
(ŞEKER HASTALIĞINA BAĞLI KANAMALAR)
INTRAVITREAL ANTIVEGF/OZURDEX INJECTIONS – MICROPULSE LASER PHOTOCOAGULATION, PRP GROWTH FACTOR INJECTIONS AND MAGNOVISION THERAPY
Göz küresi önden arkaya doğru, ışığı retinaya odaklayacak kırıcı ortamlardan oluşur. En önde kornea ve arkasındaki lens ışığın, retinanın keskin görmeyi sağlayan bölgesi olan makülaya (sarı noktaya) odaklanmasını sağlar.
Göz küresi içten dışa doğru 3 katmandan oluşur: en içte retina, ortada damar tabaka ve en dışta ise göz küresine sertliğini veren göz akı bulunur.
Cisimlerin görülebilmesi, cisimlerden gelen ışınların makülaya (sarı noktaya) odaklanması ile başlar. Retinada ışık enerjisini, elektrik enerjisine çevirip beyine ileten hücreler vardır.
Retina milyonlarca sinir hücresinden oluşur. Bu hücreleri besleyen ve oksijenlenmesini sağlayan yaygın bir damar ağı mevcuttur.
Şeker hastalığı yani diyabetes mellitus, yıllar içinde özellikle küçük damarların yapısını bozmakta ve bu damarların tıkanmasına yol açmaktadır.
Gözde retina, böbreklerde glomerüller ve ayak damarları en çabuk tıkanan damarlardır. Diyabet kontol altında tutulamazsa 5 yıl içinde, retina kanamaları ve körlük, börek yetmezliği ve diyaliz bağımlılığı, ayaklarda iyileşmeyen yaralar ve gangrene neden olabilir.
İyi bir metabolik kontrol, sadece şekerin değil, hipertansiyon ve kan yağları/kolesterolün de birlikte kontrol altında tutulmasıyla sağlanır. Bu kan değerlerinin birlikte kontrolü, göz damarlarında tıkanma riskini en aza indirir.
Kan şekeri iyi kontrol ediliyor olsa bile, 10 yıldan fazla süredir diyabetes mellitusu olanların, hiç bir şikayeti olmasa bile en az 6 ayda bir göz dibi kontrolü yaptırmaları, erken teşhis için çok önemlidir.
Şeker hastalığı kontrol altında tutulmayıp ilerledikçe sırasıyla:
- Retinadaki kılcal damarlarda bozulma,
- Mikroanevrizma denilen baloncuklaşma ,
- Sert exüda denilen serum ve yağ sızıntıları,
- Retina içine kanamalar,
- Maküla yani sarı noktada ödem ve görme azalması,
- Kanamaya müsait yeni damar oluşumları,
- Yeni oluşan damarların kanaması, göz içinde bantlar/membranlar oluşturarak retinada çekinti ve yırtıklar oluşturması.
tüm bu süreçler sonucunda kalıcı görme azalması ya da körlük meydana gelir!!!
Retina damarlarından olan kanama ve sızıntılara bağlı olarak hastanın görme kalitesi çok düşer.
Kanama ve sızıntılara bağlı yamalı görüntüler oluşur.
Hem kanama hem maküla ödemi birlikteyse, bakılan cisimlerde kırılma ve yamalı görüntüler oluşur.
Bazen kanama olmadan sadece maküla ödemi oluşur, cisimler kırık/çarpık ya da büyük-küçük görülebilir.
Yönetim ve tedavi:
- Metabolik kontrolün iyi sağlanması
- Hastanın dahiliye veya endokrinoloji uzmanı tarafından sıkı takip edilerek ilaç veya insülin dozlarının ayarlanması; anemi ve uyku apne sendromunun araştırılması,
- Hipertansiyon ve kan yağları/kolesterolün kontrol altında tutulması,
- Ergenlik çağındaki ve gebe şeker hastalarının özellikli takibi,
- Diyetisyen tarafından günlük-haftalık-aylık diyet listesinin düzenlenmesi
- Sigara içenlerin sigarayı bıraktırma polikliniklerine yönlendirilmesi ve
Alkolden uzak durulması
- Günde 30 dakika yürüyüş
İyi bir metabolik kontrol sağlanmadan, göz hekiminin çabaları iyi sonuç veremez !!!
- Görmeyi bozmayan erken evrelerde , 3-4 ayda bir göz dibi kontrolü ve gerekli retina görüntüleme analizleri yapılır. Mikrokanama ve sızıntı evresinde retinanın beslenmesi bozulmamışsa, gözün dışına growth faktör (büyüme faktörü) enjeksiyonları yapılabilir (prp) ve gerekirse magnovizyon ile birlikte uygulanabilir.
3) maküla ödemi gelişmişse veya görmeyi tehdit edecek düzeyde ise, beslenmesi bozulan retina alanlarına yanık yapmayan mikropulse laser yapılır; maküla ödemini çözmek için de, göz içine anti-vegf veya uzun / yavaş salınımlı steroid enjeksiyonları uygulanır. Mikropulse laser, retinayı onarmak ve retinal damarları kuvvetlendirmek için gerekli olan büyüme faktörlerinin dokulardan salgılanmasını sağlar.
4)proliferatif kanamaya müsait yeni damar oluşumları gelişmişse, bu evre körlüklerin gelişmesine neden olabilecek en kritik evredir. Bu damar yumakları retina/vitreus kanamaları ile retinada çekinti ve yırtıklara neden olabileceğinden, retinanın merkezi korunarak tüm çevresine laser uygulanır (panretinal laser fotokoagülasyonu).
Yeni damar oluşumu evresinde; göz içi enjeksiyonlar, kanama ve çekinti riski yaratan damarların kurutulması için laserle birlikte uygulanır.
Yeni damar oluşumları evresi kontrol altına alınamazsa, retinada ciddi kanamalar, çekintiler ve yırtıklar oluşur.
Göziçi kanamaları, retinada oluşan çekinti dekolmanları vitrektomi ameliyatı ile onarılır. Ancak bu aşamada retinada ciddi hasarlar ve hücre ölümleri meydana gelmiştir. Bu aşamalara gelmeden hastalığı durdurmak görsel sonucu olumlu etkiler.
Vitrektomi ameliyatından sonra retinanın onarımına katkı için, göz dışına büyüme faktörlerinin enjeksiyonu (prp) ile birlikte magnovizyon desteği gerekebilir.